24 Ağustos 2022

Yazar: Diyetisyen Buse Sepin

Alzheimer ve Beslenme

Alzheimer Nedir?

Yaşlanma, kronik hastalık için önemli bir risk faktörüdür.Biyolojik işlevlerin aşamalı olarak azalması sağlık açısından anormallikleri şiddetlendirebilir.Bu anormalliklerin sonucunda ise Alzheimer hastalığı oldukça sık görülür. Alzheimer hastalığı, hafızayı, düşünceyi, öğrenmeyi, yönelimi, dili, kavrayışı ve muhakemeyi, davranışları ve günlük aktiviteleri gerçekleştirme becerisini etkileyen, zekadaki ilerleyici küresel bozulma ile karakterize edilen bir hastalıktır. Alzheimer’a genellikle yaşlılık neden olur ama buna karşın otozomal dominant bir yaş bozukluğu olarak miras kaldığı aileler de vardır. Yapılan çalışmalar Alzheimer’ın tek bir faktöre bağlı olmadığına işaret etmektedir. Hastalığın oluşmasında yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan nöronal ve santral vasküler bozukluklar çok önemli bir role sahiptir.

Alzheimer’ın ilerlemesini önlemek, geciktirmek veya durdurmak için beslenme yaklaşımı umut verici bir strateji olarak kabul edilir ve bu nedenle geniş çapta araştırılmıştır. Diyet değişikliği ve besin takviyeleriyle bu hastalığın yükü azaltılabilir. Fakat bu uzman kişilerce yapılmalıdır çünkü bir çok veri besin alımının Alzheimer’ı geliştirdiğini ve ilerlettiğini düşündürmektedir.

1-Yağlar

 Günlük beslenmede hidrojene edilmiş yağ ile doymuş yağ tüketiminin düşük düzeyde, bitkisel kaynaklardan alınan çoklu doymamış yağ asitlerinin ve balıktan alınan omega-3 çoklu doymamış yağ asitlerinin ise yüksek düzeyde tutulmasının Alzheimer (bunama) riskini azalttığı bildirilmektedir . Alzheimer gelişim riskinin doymuş yağ tüketimi fazla olan bireylerde düşük olanlara kıyasla daha yüksek olduğu yapılan epidemiyolojik çalışmalarla da gösterilmiştir. Ayrıca yapılan araştırmalarda orta yaşlarda kolesterol düzeyindeki yüksekliğin ileri yaşlardaki Alzheimer riskini artırdığı da görülmüştür

Alzheimer’ı önlemede ve / veya yavaşlatmada çoklu doymamış yağ asitlerinin (PUFA’lar) etkilerini araştıran çok sayıda çalışma vardır. Bilişsel kaybı ve  gerilemeyi önlemek için potansiyel PUFA diyet müdahalesi uygulanmasında fayda vardır. Pufa’nın içeriği bilişsel iletim için gereklidir ve zar akışkanlığını korur.

PUFA Kaynakları: Omega 3 ve omega 6 yağ asitlerini mutlaka daha önce duymuşsunuzdur. İşte bunlar çoklu doymamış yağ asitleri gruplarıdır. Omega 3 daha çok balıklarda bulunur. Onun dışında soya yağı,kanola yağı,fındık,ceviz,chia tohumu ve keten tohumunda da mevcuttur. Omega 6 ise daha çok bitkisel yağlarda bulunur.Mısırözü yağı, ayçiçek yağı, soya yağı, zeytinyağı,susam yağı,yulaf, fındık, ceviz, yer fıstığı gibi kabuklu yemişler, yumurta, süt ve süt ürünlerinde bulunur.

2-Vitaminler

Genlerinde mutasyonlara sahip fare modelleriyle ilgili birkaç çalışma , folat, tiamin, nikotinamid ve C, D ve E vitaminlerinin Alzheimer’a önemli ölçüde yararlı olma potansiyelini göstermektedir.Ancak bu çalışmaların üzerine daha çok araştırma yapılarak bilgi eklenmelidir.

Beyin gerçekleştirdiği reaksiyonlarda vitaminlere ihtiyaç duyar. Bu yüzden tiamin, riboflavin, niasin, pantotenik asit, B-6 vitamini, biyotin, B-12 vitamini ve folat eksikliklerinin düzeltilmesinin, beyinin çalışma sistemine oldukça fayda sağlayacağı bilinen bir geçektir.

B vitamini ve bilişsel durumla ilgili önceki epidemiyolojik çalışmalar, yüksek homosistein seviyelerine (hiperhomosisteinemi) sahip yaşlı insanların, daha düşük B vitamini durumuna ve daha düşük bilişsel test puanlarına sahip olma eğiliminde olduğunu bulmuştur.

Bahsi geçen vitaminleri içeren besinler

E vitamini: Bitkisel yağlar, tahıl taneleri , yağlı tohumlar, soya, yeşil yapraklı sebzeler, baklagillerdir. Ayçekirdeği, badem ve buğday tohumu yağı E vitamini içeren besinlerdir. Ayrıca E vitamini kuşkonmaz, keten tohumu yağı, kuru kayısı, fındık, fıstık, badem, ıspanak, brokoli, kivi gibi besinlerde yüksek oranda bulunuyor.

D vitamini: Çoğumuzun bildiği gibi D vitaminine en kolay güneş ışınlarından ulaşabiliriz.Güneş dışında diyetimizle de bu vitamini sağlamamız gerekmektedir. Yağlı balık,ton balığı,mantarlar,süt,portakal suyu,yumurta sarısı,tahıl,sığır karaciğeri,morina yağı ile D vitaminini alabiliriz.

A vitamini: Karaciğer, balık yağı, süt, tereyağı, yumurta, böbrek, peynir, yoğurt,ıspanak, maydanoz, mercimek, pırasa, brokoli, pazı, kabak, havuç, patates, kavun, kırmızı biber, greyfurt, bezelye, karpuz ile A vitamini ihtiyacımızı karşılayabiliriz.

B vitamini: Karaciğer, dalak gibi sakatatlar,midye, istiridye, karides gibi kabuklu deniz ürünleri,alabalık, ringa, uskumru ve ton balığı,süt, yoğurt, peynir,yumurta B12 vitaminin en zengin kaynakları arasında yer alır.

3- Polifenoller

Polifenoller,hafıza kaybını önlemek için potansiyel fonksiyonel gıda adayları olarak öne sürülmüştür. Bitkilerde, meyvelerde ve sebzelerde bulunan doğal maddelerdir. Yeşil çayda bulunan epigallocatechin-3-gallate (EGCG), Magnolia officinalis’te bulunan 4-O-metil honokiol, üzümlerde bulunan resveratrol ve ginkgo biloba’da bulunan ginkgolide A gibi bazı polifenollerin Alzheimer’a karşı koruma sağladığı öne sürülmüştür.

Polifenoller meyve, sebze, çiçek ve otların içeriğinde bulunmaktadır. Çay polifenolleri serbest radikallerin iyi bir temizleyicisi olarak bilinmektedir. Beş yıllık takibe dayalı bir çalışmada yüksek flavonoid tüketiminin demans(bunama) riskini azalttığı bulunmuştur . Diğer bir çalışmada polifenollerin zengin kaynağı olan meyve ve sebzelerin haftada 2-3 kez tüketilmesinin haftada 1-2 kez tüketilmesine göre Alzheimer riskini anlamlı olarak azalttığı ve hastalığın başlangıcını geciktirebileceği bildirilmiştir.

Polifenol Kaynakları:En zengin çay, meyve suyu ve şarapta bulunurlar. Kuş üzümü, böğürtlen, ahududu, çilek, baklagiller, yerba mate (paraguay çayı), yer fıstığı, yeşil çay, asitsiz zeytin yağı, kakao, erik, armut, kiraz, nar, üzüm, elma, portakal gibi meyveler ile brokoli, lahana, maydanoz, soğan gibi sebzeler sayılabilir.

Bültene Abone Ol

Fit tarifler ve yazılarımızdan haberdar olmak için bültene abone olun